31 Temmuz 2009 Cuma

yabancı

insan geçmişine yabancılaşır mı?
sanki 3. sayfa haberini okuyormuş gibi gayet uzak ve anlamsız gelir mi geçmiş bazen?
bir başkasının hayatından kesitler yansır karşıdaki beyazperdeye..
zaman yaşanmamış gibi anlar yitip gitmişler bir daha dönmemecesine...

27 Temmuz 2009 Pazartesi

yağmur yağsaydı....

dün akşam yağmur yağmadı ama yağmasını çok istedim
kardeşi rüzgar eşlik etti çilingir soframa..
adanın müzmin bekçileri martıların eşliğinde "keyifli ve kararında" içtim yeni rakımı:)
şarkıların yarım yamalak hatırladığım kadarı bile yetti bana
nakaratını üç kere söylesem ne çıkar?
benim için önemli olan güzel olan her anıma kadeh kaldırdım
saygıyla ve sevgiyle andım
dün akşam yağmur yağmadı ama yağmasını çok istedim

23 Temmuz 2009 Perşembe

başlığın başlığı..

o zaman düşünmemek gerek..
kötü şeyler silinip atılıyor yokmuş gibi yaşam devam ediyordu yaa..
hatırlamak yoktu..
mekanlar bile yeni gidilmiş gibiydi...

kes gitsin..
bir kere acır enazından..
yerine yenisi gelir mi gelsede aynı heyecanla yaşatır mı bilmem ama çürümekten yeğdir.
bıçak(!) gibi, keskin bir kılıç gibi..
tek seferde.
kes gitsin..

22 Temmuz 2009 Çarşamba

yanlış..

bu kadar aptal olmamalıydım..
eğer anneannemin bize hayata dair söylediği bir cümleyi yine hayata dair uygulayabilseydim şimdi bukadar yorgun olmazdım.
"karşındakini hep kötü belle, eğer iyi çıkarsa çok sevinirsin.yok eğer kötü çıkarsa zaten şaşırmazsın!"

şimdiye kadar karşıma kötü diye tabir edebileceğim biri(leri) çıkmadı çok şükür:) ama bu bende iyi izler bıraktıkları anlamına gelmiyor.
ruhumun beynimin ve yüreğimin en derin en ben olan yanlarını açmak öyle sanıldığı kadar kolay değil.kapatırken birgün açacağımı biliyordum.hemde güven duygusunu en temel sayana.
açtım.çünkü açtım.güvenmek inanmak ve en önemlisi incinmemek adına.çoğumuz gibi....
sevdim.hemde sindire sindire sevdim.seni seviyorum dediğimde "nerden çıktı şimdi bu?" diye soran sevgilinin dillerine hafif sitem ederek ama inatla.onunda yanılmamak istediğini bilerek ve onu yanıltmamak isteğiyle.umutla huzurla aşkla...
rahatça istekle arzuyla...
ama her söylenen sözün her yapılan davranışın her kendine de kalma isteğinin boğazımda yumruya dönen gözlerimde yaşa dönen ve en acısı yüreğimde çiziğe dönen halleri beni yordu,yıldı,üzdü,ezdi geçti...
sevdiğim bu değildi.sevdiğim, nefesiyle uyuduğum , elini tutarken bir olduğum ;bu değildi.yeşil dev geri gelmişti.hemde hırçın dengesiz ve ağır kelimeleri seçerek inciterek geri gelmişti.bencildi.çirkindi.dengesizdi.o değildi...
ama oydu.gözlerini açarak ve ağzından çıkan her kelimeyi böğrünün en derininden hissederek sarfettiğinde önce ben bittim.sonra biz..
şimdi ne yapmalıyım?
bana gurur diyor..
keşke gurur yapıyor olsaydım.....
onu aşabilirdim.
şimdi sanduka kapandı...

21 Temmuz 2009 Salı

inandıklarım

* Komşun hakkında hüküm vermeden önce, iki ay onun makosenleriyle yürü!!!
Cheyenne Boyu



* Doğum yapan her şey dişidir. Kadınların ezelden beri bildiği kainatın dengelerini erkekler de anlamaya başladıkları zaman, dünya daha iyi bir dünya olmak üzere değişmeye başlamış olacaktır.
Mohawk Kabilesi

20 Temmuz 2009 Pazartesi

karabulut

bir karabulutun
ortasından geçmek gibi.
gözyaşları geriye akıyor.
ruhun suskunluğu biter mi?
bumerangın anlamsız dönüşleri
gözyaşlarını tamamlar mı?
yalvarışlarım kendime
bekleyişlerim nereye?
her tabelanın ışığı
beni doğru yola götürmüyorken
ve ben bu yanlışları biliyorken
aydınlık hiçbir anlam taşımıyor.
bilmek acı veriyorken
aptallığı seçmek aptallık mı?
bir bakmışım karabulut
arkamda kalmış.
ve ben yeniden gülüyorum.

14 Temmuz 2009 Salı

.................

sadece yorgunum..yorgun..
uçan bir kuştan dökülen tüy gibiyim.düştüğünü bilen ama nereye olduğunu bilmeyen...